Opr. Dr. Ersi̇n Muhafi̇z “Akademi̇syeni̇n Çalışmaları, Sacayağı Üzeri̇ne Kurulmalı”

DOKTOR ERSİN MUHAFİZ: “BİR AKADEMİSYENİN ÇALIŞMALARININ EĞİTİM, HASTA TAKİP VE TEDAVİLERİ İLE BİLİMSEL ARAŞTIRMA FAALİYETLERİ SACAYAĞI ÜZERİNE KURULMASI İLKESİYLE HAREKET EDİYORUM.” DİYOR.

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ GÖZ HASTALIKLARI ANA BİLİM DALI BAŞKANI OPR. DR. ERSİN MUHAFİZ İLE AKADEMİK KARİYERİNİN BAŞLANGICI, OFTALMOLOJİYİ SEÇME NEDENLERİ, YAŞAM BİÇİMİ, KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ VE HEDEFLERİYLE İLGİLİ OLARAK GÖRÜŞTÜK.

Akademik kariyeriniz nasıl başladı?

1986 yılında, Ağrı’da doğdum. Eğitimimin liseye kadar olan kısmını Ağrı’da tamamladım.

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimimi aldıktan sonra Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalında göz hastalıkları ihtisasımı tamamladım. Mecburi hizmetimi Van Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yaptım. Burada çalışmam, öğrendiğim veya gördüğüm cerrahi tekniklerin pekişmesini sağladı. Şimdi ise Kafkas Üniversitesi’nde göz hastalıkları ana bilim dalında öğretim üyesi olarak çalışmaktayım.

Sizin için oftalmoloji branşını cazip kılan etkenler neler oldu?

Görme duyusunun insan hayatındaki önemine binaen göz hastalıklarını seçtim. Hem cerrahi hem medikal kısımlarının olması da göz hastalıklarını seçmemde etkili olmuştur. Göz hastalıkları ihtisasına başlarken ilk okuduğum bilimsel makale, görme kabiliyetini yitiren hastaların sosyal hayattaki yaşantılarında karşılaştıkları zorlukları araştıran bir çalışma olmuştur. Bu, bana görme duyusunun ne kadar önemli bir duyu olduğunu daha iyi hissettirmiş ve yapacağım işin ciddiyetinin daha fazla farkına varmamı sağlamıştı.

Kafkas Üniversitesi’ndeki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Bozok Üniversitesine araştırma görevlisi olarak başlamadan önce Prof. Dr. İzzet Can Hoca’mın Bozok Üniversitesi’nin sitesinde bir röportajını görmüştüm. Hocam, röportajında bir akademisyenin çalışmalarını; eğitim, hasta takip ve tedavileri ile bilimsel araştırma faaliyetleri olmak üzere birbirine bağlı bir sacayağı şeklinde tanımlamıştı. Ben de Kafkas Üniversitesinde, o ilke üzerine hareket etmeye çalışıyorum. Tıp fakültesi öğrencilerine, göz hastalıkları stajlarında teorik derslerin anlatılması ve gerekli pratiklerin yaptırılması, asistan doktorlarımızın seminerlerinin düzenlenmesi, poliklinik ve ameliyathane pratiklerinin geliştirilmesi için çaba gösteriyor, diğer yandan da hastalarımızın tedavi ve takiplerini yapmaya çalışıyorum. Tabii bunların yanında olmazsa olmazlardan biri olan bilimsel yayınları takip edip ve ortaya çıkan yeni veriler ışığında bilimsel çalışmalar planlayarak onları yürütüyorum. Kafkas Üniversitesi’ndeki en büyük eksik, yeteri sayıda hekim olmadığı için branşlaşmayı gerçekleştirememe ve birim polikliniklerini yapma fırsatının olmamasıdır. Burada, beni en çok üzen noktalardan birisi bu konudur.

Son dönemde yaptığınız bilimsel çalışmalar varsa kısaca bahseder misiniz?

Daha çok kornea ve oküler yüzey ile ilgili çalışmalar yapıyorum. Bu anlamda, saygıdeğer hocam Prof. Dr. Canan Gürdal’dan öğrendiğim impresyon sitolojisi tekniği ile çeşitli hastalıkların oküler yüzeydeki hücreler üzerine etkisini pratik bir şekilde araştırmaya çalışıyorum. Oküler yüzey hastalıklarını artık gençlerde de çok sık görüyoruz. Bu nedenle oküler yüzey ile ilgili hastalıkların, dijitalleşmenin de getirdiği bir sonuç olarak ileride çok daha fazla artacağını düşünüyorum. Ayrıca bilimsel çalışmalardaki favori ilgi alanlarımdan birisi de kontakt lenslerdir.

İş ve özel yaşam dengesini kurmayı başarabildiğinizi düşünüyor musunuz?

Bunu çok başarabildiğimi düşünmüyorum. Açıkçası bu, beni üzüyor. Evdeki vaktimin de önemli bir kısmını işim ile ilgili çalışmalara ayırıyorum.

Kars’ta yaşamdan bahseder misiniz?

Kars kozmopolit yapıya sahip küçük bir şehirdir. Bana hitap eden çok fazla sosyal aktivite alanları olduğunu söyleyemem fakat küçük şehir olmasından faydalanarak bu durumu, bilimsel çalışmalarıma odaklanmamda avantaja çevirmeye çalışıyorum.

Kendinizi birkaç kelime ile nasıl tanımlarsınız, hangi kavramlar sizi karakterize eder?

Gerçekçi, planlayıcı, prensip merkezli, temkinli…

Sizi evde ve iş yerinde ayıran özellikleriniz nelerdir?

Evde kuralların sınırları çok geniştir. İş yerinde ciddi olmayı seviyorum ve her şey tamamen kurallar çerçevesinde yürür.

Oftalmoloji dışında sevdiğiniz uğraşlarınız nelerdir?

Eşim ile beraber tarihi mekânları gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi seviyorum. Özellikle çok sıkıldığımda şehrin karmaşasından uzakta, doğa yürüyüşleri yapmayı ve doğada kitap okumayı severim fakat maalesef bunlar her zaman mümkün olmuyor. Sabah mesaiden önce hastanede olmaya dikkat ederim. Polikliniğe başlamadan yaklaşık bir saat bir şeyler okurum. Daha sonra poliklinik hizmetimiz başlar. Asistan doktorlarımız ile beraber öğlene kadar poliklinik işleyişi ile vakit geçiyor. Aralarda, sakin olduğunda bilimsel çalışmalarımı yürütürüm. Öğle arası odamda biraz dinlenirim.Öğleden sonra poliklinik hizmeti biter bitmez önceki günlerde polikliniğe başvuran ilginç vakalara yönelik asistan doktorlarımız ile beraber kısa bir bilimsel aktivitemiz olur. Daha sonra odama geçer, varsa ana bilim dalının ihtiyaç ve yazışmaları ile ilgili işlerimi tamamlarım. Kalan vaktimi bilimsel çalışmaları takip etmek ve kendi bilimsel çalışmalarımı tamamlamak için harcarım.

Gezmekten zevk aldığınız favori yerler ya da mekânlar varsa anlatır mısınız?

Daha önce Van’da yaşarken mutlaka her hafta sonu Van Gölü’nün kenarında yürüyüş yapmayı ve güneşin batışını izlemeyi çok severdim. Fakat Kars’ta belki de pandeminin etkisi ile henüz öyle favori bir mekân bulamadım. Umarım, burada da pandeminin bitmesi ile favori mekânlar bulurum.

Unutamadığınız bir tatil anınız varsa anlatır mısınız?

Avrupa Kontakt Lens Cemiyetinin düzenlediği kongrede sözlü bildiri sunmak için Paris’e gitmiştim. Kongreden artakalan zamanlarda Paris’teki müzeleri ve tarihi mekânları gezme fırsatım olmuştu. Bu, benim hem yurt dışındaki ilk bilimsel aktivitem hem de yurt dışındaki ilk gezim idi. Bu nedenle benim için çok heyecanlı ve keyifli geçmişti.

Hayatınızda sizi etkileyen ve dönüm noktası olarak adlandırdığınız anlar, anekdotlar varsa bahseder misiniz?

Hayatımdaki en önemli dönüm noktalarından birisi liseyi yatılı okulda okumam oldu. Burada farkındalığım ve çalışma azmim arttı. Akademisyen olmam açısından dönüm noktam asistanlık sürecim. Doğrusu ilk olarak Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde göz hastalıkları ihtisasını kazandığımda çok isteksizdim ve karamsar duygular içerisindeydim. Başlamadan önce orada yeteri düzeyde bir eğitim alamayacağımı düşünmüştüm çünkü ben, o üniversitenin ilk asistanıydım ve kazandığımda ameliyat dahi yapılmaya başlanmamıştı. Ameliyat ekipmanları henüz yeni alınmaya başlanmıştı. Buna rağmen deli cesareti ile gittim ve başladım. Hayatım orada o kadar güzel hocalar ile kesişti ki hem asistan iken hocalarım ile çok iyi anılarım oldu hem de gerek bilimsel, gerek klinik olarak hayal ettiğimin çok üzerinde donanımla göz hastalıkları uzmanı oldum. Burada cerrahi becerilerin dışında özellikle Prof. Dr. Hasan Ali Bayhan Hoca’mdan bilimsel çalışmaların nasıl yürütüldüğünü ve başarı ile sonlandırılabilmesi için hangi ayrıntılara dikkat etmem gerektiğini öğrendim. Hocalarımın sayesinde birçok bilimsel çalışmada aktif olarak rol aldım.

Geleceğe dönük plan ve projeleriniz varsa bahseder misiniz?

İleride fırsatım olursa yurt dışında klinik işleyişleri görmek, çalışmak ve yeni deneyimler edinmek istiyorum.

Ophthalmology Life 36. Sayı