TOD 55. Ulusal Kongre’si̇ Bi̇li̇msel ve Sosyal Etki̇nli̇kleri̇yle Dopdolu Geçti̇

Oftalmoloji camiası, 3-7 Kasım 2021 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleşen TOD 55. Ulusal Kongresi’nde buluştu.

TOD 55. Ulusal Kongresi; TOD’un tüm birimlerinin gerçekleştirdiği bilimsel toplantılar, BİLEP oturumları, BAK, BAL eğitimleri, Genç Oftalmologların (TOD-GO) etkinlikleri, endüstri firmalarının uydu sempozyumları, stand etkinlikleri, sözel sunum toplantıları, davetli uluslararası konukları, sosyal programları, idari toplantıları ve genel kurul ile yine oftalmolojinin en önemli organizasyonlarının başında geldi.

Kongreye, yurt içi ve dışından 1255’i göz uzmanı olmak üzere yaklaşık 1500 kişi katıldı. İngiltere, Almanya, Fransa, Yunanistan, Danimarka, İtalya, ABD, Kanada, Brezilya, Hindistan, Bosna Hersek, Slovenya, İskoçya, Kolombiya, Özbekistan, Portekiz, Ukrayna, Azerbaycan, Kazakistan ve Singapur’dan 50 civarında bilim insani kongrede yer aldı. Pandemi nedeniyle gelemeyen 30 yabancı konuşmacı ise panellere çevrim içi bağlandı. Kongrenin düzenlendiği Belek Turizm Merkezi’ndeki Sueno Hotel ve Kongre Merkezi’nde sektörün önde gelen 32 firması stant kurarak yeniliklerini tanıtarak etkinlikler düzenledi.

Ophthalmology Life Dergisi de yepyeni sayısıyla TOD 55. Ulusal Kongre’deydi. Kongre boyunca yeni sayıyı göz hekimleri ile buluşturdu, ayrıca özel haberlerimizi ve hekimlerimizden aldığımız izlenimleri sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz.

YENİ YÖNETİM KURULU SEÇİLDİ

Kongre’nin en önemli etkinliklerinden biri Genel Kurul Toplantısı’nda 2019 yılından bu yana TOD Genel Sekteri olarak görev yapan Prof. Dr. Ziya Kapran, genel başkanlık görevini Prof. Dr. İzzet Can’dan devraldı. Oyların çoğunluğunu alarak seçimi kazanan Prof. Dr. Ziya Kapran ve yönetim kurulu göreve başladı. Prof. Dr. Ziya Kapran, “Pandemi sürecinde TOD’a liderlik yapan ve fırtınalı dönemde gemiyi sağ salim limana getirmeyi başaran Prof. Dr. İzzet Can’a ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ederim. Yeni yönetim kurulu olarak bizler de en iyi şekilde çalışarak 2 yıl boyunca mesleğimizin ve meslektaşlarımızın gelişimine katkı sağlamak için elimizden gelenin en iyisini yapacağız.” diye konuştu. Prof. Dr. İzzet Can da “Değerli dostum kıymetli meslektaşımı tebrik ederim, kendisine ve yönetim kuruluna yeni görevlerinde başarılar dilerim” dedi.

TOD ONURSAL BAŞKANI DR. SUNAY DUMAN’IN AÇILIŞ KONUŞMASINDAN ÖNE ÇIKANLAR

TOD’un İlk Kadın Genel Başkanı olarak görev yapmış olan aynı zamanda İlk kadın Onursal Başkanı Dr. Sunay Duman, açılış töreninde yaptığı konuşmada ayakta alkışlandı. Dr. Duman’ın yaptığı konuşmanın satırbaşlarını sizlere sunuyoruz.

Ne mutlu bize ki, pandemi için gerekli olan tüm tedbirleri alarak bugün pandemideki ilk yüz yüze kongremizi yapabiliyoruz. Kuşkusuz kongre boyunca maske mesafe duyarlılığımızı özenle devam ettireceğiz. Uzun bir aradan sonra kongremizde sizlerle birlikte olmaktan çok mutluyum. Kongre etkinliği ruhunu devam ettirmek, kucaklaşmaksızın da olsa hasret giderebiliyor olmak mutluluk verici.

Pandemi döneminde derneğimiz sanal ortamda tüm toplantılarını çok başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Takvimli toplantılar, birim toplantıları, şube toplantıları TODEM toplantıları, GO toplantıları, uluslararası toplantılar, webinarlar yapıldı ve halen başarı ile devam etmekte. E-Kitap çalışmaları da yapıldı.

PANDEMİDE ULUSLARARASI İŞBİRLİKLERİ

Bu salgın, bilimsel atılımlar için gerekli koşulları sağlamada uluslararası ortaklıkların öneminin de altını çizdi. TOD, oftalmolojide uluslararası işbirliklerini sürdürdü. Öyle de devam edecektir. Biz potansiyeli yüksek bir topluluğuz. Çağdaş bilgi ve deneyim birikimi olan bilim insanlarımızı; uluslararası işbirliğini somutlaştırmaya, ağlar kurmaya, fikir alışverişinde bulunmaya, bilgi paylaşmaya, küresel akademisyenler ve araştırmacılar topluluğuyla ortak projeler yürütmeye teşvik etmeliyiz.

DÜNDEN BUGÜNE TOD

1928’de TOD 44 üye ile kurulmuştu. 1956’da ilk kongrede 60 kişi vardı. Toplam üye sayısı 250 civarında idi. 2003’te ülkede 3063 oftalmolog vardı. Günümüzde ise 5268 asıl, 415 fahri üye var.

TOD’da geçmişte başlatılmış olan tüm çalışmaların günümüzde ne kadar mükemmelleştirilmiş olduğuna şahit oluyoruz. TOD ülkedeki bütün göz hekimlerinin tek derneği. Takdir ediliyor. İmreniliyor. Saygı duyuluyor. TOD’da bütün MYK’lar ve organları camiamızı daha ileriye götürmek için bilimsel çıtayı yükseltmek için üyelerimiz ve ülkemiz yararına işler yapmak için çalışmıştır.

YAKIN GELECEKTE TIP DÜNYASINA DAİR

Araştırmacılar; yetişkin yaş grubunda her üç kişiden ikisinin bir tür kronik hastalığı olacak diyorlar. Yaklaşık dünya nüfusunun yarısının 2050’ye kadar miyop olacağını öngörüyorlar. 2000-2013 arasında diyabetin 10. sıradan 4. sıraya çıktığı saptanıyor, 2015’teki diyabetik retinopati prevalansının 2040’ta iki katından fazla olacağı tahmin ediliyor.

BOZUKLUKLARI SİNDEMİK ETKİ OLUŞTURUYOR

Birbirine bağlı sağlık problemi kümesi sindemik bir etki oluşturuyor. Yoğun bir hastalık yükü oluşuyor. Bunun için çözüm önerileri olarak; kamuda ya da özel sektörde hastane-dal merkezi-poliklinik sayılarının artırılması, büyütülmesi, zincirler oluşturulması, muayenehane sayılarının artması, online medikal danışmanlıklar düşünülebilir.

Konuyla ilgi uzmanlar, ‘meslekler arası- meslekler üstü işbirliği ile’ ‘risk faktörleri üzerinden’ ‘sosyoekonomik boyutuyla birlikte ele alınması ile’ sorunların önlenebileceğini ya da iyileştirilebileceğini söylüyorlar.

Çocuklar için Ulusal Miyopi Önleme Programı olmalıdır. Hastalıkları önlemede; hasta ve kusuru erken saptama, kanıta dayalı vaka tespiti, halk eğitim programları, farkındalık kampanyaları ve yıllık tarama programları çok önemlidir.

ARAŞTIRMA VE YENİ YAKLAŞIMLAR

Özellikle kamu hastaneleri ağır iş yükü altında bulunuyor. Kronik göz hastalıklarının artan sayısı beraberinde tanısal ve terapötik zorlukları getirmektedir. Araştırmalar ve yeni yaklaşımlar, hastalık yükünü azaltabilir. Tanı yöntemlerinin iyileştirilmesi, hastalıkta ilerleyişin geciktirilmesi, nitelikli tedavi yaklaşımları önemlidir. Oftalmolojide iyi sonuçların elde edilmesini sağlayabilir. Sağlık sonuçlarını iyileştiren bilgiye, ürünlere veya hizmetlere dönüştürülebilecek çok kurumlu araştırmaları desteklemek gerekiyor.

DR, YMD ve GL gibi durumları teşhis etmede klinisyenlere potansiyel olarak yardımcı olabilecek Retinal Görüntülerin Bilgisayar Destekli Tanı Sınıflandırması olarak bilinen Yapay Zekâyı içeren bir projeyi başlatmalıyız.

Yakın gelecekte, retina görüntüleri üzerinde otomatik sınıflandırma ve görüntü düzeltmesi yapan, daha hızlı teşhis ve maliyet tasarrufu ile hastalarımıza fayda sağlayacak kullanıcı dostu bir uygulama göreceğimizi umuyorum.

KIZ ÖĞRENCİ KAYITLARININ VE KIZ ÖĞRENCİLERİN EĞİTİME BAŞLAMASININ 100. YILI

Bu yıl Darülfünün Tıp Fakültesi’ne kız öğrenci kayıtlarının başlamasının 100. yılı, kız öğrencilerinin eğitime başlamasının 99. yılı, Amerikan Kız Koleji Tıp Bölümü’ne kız öğrenci kayıtlarının ve kız öğrencilerin eğitime başlamasının 100. yılı.

İLK KADIN DOKTOR SAFİYE ALİ

Dr. Safiye Ali, 1894-1952 Türkiye’nin ilk kadın doktorudur, aynı zamanda tıp fakültesinde tıp eğitimi de veren ilk kadın doktordur.

Safiye Ali, 1894 İstanbul doğumlu. Amerikan Kız Koleji sonrasında MEB bursuyla Almanya’ya tıp tahsiline gitmiş, 1921’de mezun olmuş ve diplomasını devlete kabul ettirmiştir. Almanya’da kadın-çocuk hastalıkları ihtisası yapmıştır. Amerikan Kız Koleji Tıp Bölümü’nde tıp fakültesinin ilk kadın öğretim üyesi olarak İngilizce jinekoloji-obstetrik dersleri vermiştir.

KIZ ÖĞRENCİLERİN ÜLKELERİNDE OKUYUP HEKİM OLMA HAYALLERİ

Savaş döneminde kız öğrenciler bizim kadar şanslı değillerdi. 1918’de “kadınlar hekimlik yapabilir.” kararı olsa da 1919’da tıp fakültesine kızlar kabul edilmemişlerdi. 1921’de 3 kız öğrenci; F. Müfide Kazım Küley, Sabiha Süleyman Sayın, F. İffet Çağlar tıp fakültesine kayıt olmayı başardı. Fakat saray, hükümet ricali ve Dr. Akil Muhtar Özden kız öğrencilerin okula devamına engel oldu. Bu sırada Darülfünun’da bir süre eğitim yapılamadı. Büyük Taarruzun başlaması, İzmir’in kurtuluşu, Atatürk’e, TBMM hükümetine güven, Dr. Besim Ömer Akalın Paşa’nın kararlılığıyla dersler ancak 1922’de başlayabildi.

REKTÖRÜN DESTEĞİYLE 10 KIZ ÖĞRENCİ TIBBİYEYE GİRDİ

1921’de tıbbiyeye giren Dr. F. Müfide Kazım (Küley) 1928 mezunu’dur ve Dâhiliye Uzmanı olmuştur. Dr. Sabiha Süleyman Sayın yine 1928 mezunudur. Çocuk Hastalıkları Uzmanı olmuştur. Dr. Fatma İffet Çağlar, 1929 mezunudur ve Göz Hastalıkları Uzmanıdır. 1922’de 7 kız öğrenci daha tıbbiyeye girmeyi başarmıştır; Dr. Suat Rasim (Giz) 1928 mezunu’dır, Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur. Dr. Fitnat Celal (Taygun), 1928 mezunu, Genel Cerrahi Uzmanı’dır. Dr. İffet Naim (Onur) 1928 mezunu ve Genel Cerrahi-Kadın Doğum Uzmanı’dır. Dr. Hamdiye Abdurrahim Maral de 1928 mezunudur, Cildiye-Radyoterapi-Fizik Tedavi Uzmanı olarak görev almıştır. Müzeyyen A. Hamdi Hanım okuldan ayrılmış, Fatma Melahat Hanım Kimya Fakültesi’ne geçmiş, Sare Dürriye Hanım ise 4. sınıftayken vefat etmiştir.

KIZ ÖĞRENCİLERİNİN BAYRAKTARI PROF. DR. KÜLEY

Kız öğrencilerin bayraktarı Prof. Dr. Fatma Müfide Kazım Küley 1904-1995 yılları arasında yaşamıştır. 1904 Sakız Adası doğumludur. Dâhiliye Uzmanıdır. 1943’te Doçent, 1952’de Profesör unvanını almıştır. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği’nin kurucusudur, 1963’de İÜTF’ de Gastroenteroloji seksiyonunun da kurucusudur. 1967’de GE kürsü başkanı olmuştur. Pek çok eser bırakarak Çapa Tıp Fakültesi’nden 1973’de yaş haddinden emekli olmuştur.

ÜLKEMİZİN İLK KADIN GÖZ UZMANI DR. FATMA İFFET ÇAĞLAR

Dr. Fatma İffet Çağlar, 1921’de tıp fakültesine kayıt olan 3 öğrenciden biriydi. 1906 Rodos Adası doğumludur. 1942-49 Diyarbakır Numune Hastanesi’nde, 1949-51 Mersin Trahom Dispanseri’nde, 1951-58 Aydın Devlet Hastanesi’nde, 1958-71 İstanbul Edirnekapı Sağlık Merkezi’nde çalışmıştır. 13 Temmuz 1971’de emekli olmuştur. 1976’da maaş intibakı yapılmış. Sonrası ise bilinmiyor.

TÜRKİYE’NİN İLK KADIN PATOLOĞU VE İLK KADIN PROFESÖRÜ: PROF. DR. MUTLU

Prof. Dr. Kamile Şevki Mutlu, 1906- 1987 yılları arasında yaşamıştır. Darülfünun’dan 1930’da mezun olmuştur. 1953’te Atatürk’ün naaşını toprağa vermeden önce muayene etmekle görevlendirilmiştir.

20. yüzyılın Dünya Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kadının yurttaş olarak sayılmadığı bir toplumdan, yüceltildiği bir toplum yaratmayı başarmıştır. ‘‘Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir. Kadınlar toplum yaşamında erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır’’ demiştir. Kadını toplumsal hayatın eşit bir paydaşı görmüş, Türk kadınının toplumsal hayatta hak ettiği yeri alması için sosyal, kültürel, hukuk ve eğitim alanlarında devrimler yapmıştır.

MESLEKTAŞLARA TEŞEKKÜR

Değerli meslektaşlarım bendenizi, TOD’un İlk Kadın Genel Başkanı olarak seçmiştiniz. TOD MYK üyelerimiz de TOD’un 93. yılında TOD’un İlk Kadın Onursal Başkanı olarak seçmek suretiyle, beni taçlandırmış, onurlandırmıştır. Günümüz TOD-MYK üyelerine, güveniniz nedeniyle değerli meslektaşlarım sizlere çok teşekkürler ediyorum.

Bir Cumhuriyet Kadını olarak, Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e büyük saygı, sevgi, minnet ve şükran doluyum.

TOD GENEL BAŞKANI PROF. DR. ZİYA KAPRAN:
“KONGRE HAZIRLIKLARINDA 350 ÖĞRETİM GÖREVLİSİ YER ALIYOR”

TOD Genel Başkanı Prof. Dr Ziya Kapran’dan kongre organizasyon çalışmaları, pandeminin toplantılarda oluşturduğu farklılıklar, gelecek öngörüleri, kongre izlenim ve değerlendirmelerine yönelik bilgi aldık.

Ulusal kongrenin en az 1 yıllık bir hazırlık süreci var. Hazırlık sürecinde toplantılarımızı çoğunlukla sanal ortamda yaptık, bu şekilde 100’e yakın toplantı gerçekleştirdik ayrıca kongre merkezi ziyareti gibi farklı toplantılarda da yüz yüze bir araya geldik.

Ulusal Kongre Organizasyon Kurulu (UKOK) 15 üyeden oluşuyor. Kurul nezdinde toplantılarımızı gerçekleştiriyoruz. Herkes, belirlenen ve kendisinin sorumlu olduğu konu başlıkları çerçevesinde çalışma yapıyor. Mali konular, sosyal program, konaklama, gibi 15 başlığın her biri, aynı zamanda bir ekip tarafından toplantılarda değerlendiriliyor, rapor  ediliyor. Bu çalışmalarımızda bütün birimlerimizin kendi alanlarıyla ilgili yapılan çalışmalara katkısı var. Birimlerimiz ve merkez yönetim kurulu dâhil olmak üzere yaklaşık 350 öğretim üyesi kongre hazırlıklarında görev alıyor.

Pandeminin seyrinin değişebilme ihtimaline karşın alternatif olarak B planımızı da bir yandan yapmıştık. Yoğun risk durumunda toplantıyı sanal da yapabilecek şekilde hazırlandık. Buna gerek kalmadı ve bir buçuk yıl sonra yine bir arada olmanın mutluluğunu  yaşıyoruz. Herkes gerçekten yüz yüze toplantının ne kadar değerli olduğunu anladı, yoğun bir kongre yaşıyoruz ve başarılı olduğunu düşünüyorum.

HİBRİT TOPLANTILAR ÖNEM KAZANACAK

Profesyonel kongre organizasyonları bence bundan böyle pandemiden etkilenip biraz şekil de değiştirecekler. Bunu hep beraber göreceğiz ama hibrit toplantılara doğru bir kayma olacağını düşünüyorum. Özellikle yurtdışından, zaman kısıtlılığından dolayı normal şartlarda katılamayan davetli konuşmacılara, sanal konferans ortamı sağlayarak kongrelerimize daha kolay çağırabileceğiz.

ÜYELERİMİZ SÜREKLİ BİLGİLERİNİ TAZELER

Üyelerimizin bu kongreden çok memnun kaldıklarını görüyoruz. Özlemişiz birbirimizi. Katılan firmalara da çok teşekkür ederim.

Göz çok teknik, yüksek teknolojinin kullanıldığı ve gelişime açık bir branş… Yoğun bilgi birikimi olan bir uzmanlık dalı… Bizim üyelerimiz de kongrelerimize ve bütün toplantılarımıza gelirler ve takip ederler, çok günceldirler. Bilgilerini sürekli tazelerler. Burada da bilgilerini tazeliyorlar. Biz de memnunuz onlar da memnun. Eksiklerimiz olduysa onları da seneye düzeltmeye çalışırız.

SİMÜLASYON CİHAZIMIZ YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR

TOD’un çok özel, dünyanın en iyisi olan göz cerrahisine yönelik bir simülasyon cihazı var. Kongre boyunca “Cerrahi Simülasyon Kursu” kapsamında, bir odamızda kullanılmaya devam ediyor. Kullanmak için randevu alınması gerekiyor ve tüm randevular hemen doluyor. Hem asistan hem de uzman seviyesindeki eğitimlerimize önemli katkılar sağlıyor.

Bu cihazımıza yoğun bir şekilde ayrıca İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa TODEM’lerinde de yer veriyoruz ve bu kapsamda Türkiye’de gezdiriyoruz.

SİMÜLASYON EĞİTİMİNDEN SONRA HASTAYA BAKILMALI

Nasıl ki bir pilot, uçak kullanmadan önce uçak simülatörüne giriyor, doktor da ameliyattan önce ameliyat simülasyonuna giriyor ve sonucunda bir performans özetiyle puan alıyor. Aperatlarını değiştirip farklı ameliyatlara hazırlanılabiliyor. Bu cihaz ile Vitreoretinal Cerrahi ve Katarakt Cerrahisini üç boyutlu, birebir yapabiliyorsunuz. Uzmanlık için çok önemli ideal bir cihaz. Asistanların simülasyon eğitimini aldıktan sonra hastaya bakmaya başlaması daha doğru. Çok komplike bir alet. Simülasyon eğitiminin cerrahi yetenekleri geliştirdiği ve komplikasyon oranlarını azalttığı yönünde çeşitli bilimsel çalışmalar da söz konusu.

TOD’UN YENİ ONURSAL ÜYELERİ AÇIKLANARAK PLAKET TAKDİM EDİLDİ

Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) kongre sırasında yeni onursal üyelerini açıkladı. Onursal Üye statüsünü kazanan oftalmologlara, Eski TOD Genel Başkanı Prof. Dr. İzzet Can, Eski Konya-Antalya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Yaşar Duranoğlu ve Konya-Antalya Şubesi Başkanı Doç. Dr. Levent Tök, Onursal Üye Sertifika ve Plaketlerini takdim etti.

YENİ ONURSAL ÜYE STATÜSÜNÜ HAK KAZANANLAR

Yeni dönemde onursal üye statüsüne hak kazanan isimler harf sırasına göre şu şekilde: Dr. Abdullah Tekinşen, Dr. Adnan Polat, Dr. Ahmet Ali Yücel, Dr. Ahmet Karaçor, Dr. Aysun İdil, Dr. Ayşe Nur Esen, Dr. Bekir Sıtkı Aslan, Dr. Edip Temizyürek, Dr. Eflatun Kaya, Dr. Füsun Uzunoğlu, Dr. Hayrettin Kılıç, Dr. Hüseyin Berberler, Dr. İbrahim Altınsoy, Dr. İlhami Aydın, Dr. Jale Menteş, Dr. Mehmet Ali Kevser, Dr. Mehmet Kemal Gündüz, Dr. Mehmet Özel, Dr. Mehmet Ünal, Dr. Mucize Yararcan, Dr. Necdet Bekir, Dr. Nevbahar Tamçelik, Dr. Nilay Kesici, Dr. Orhan Karakaşlar, Dr. Reha Ersöz, Dr. Rüştü Salman, Dr. Solmaz Akar, Dr. Süleyman Kaynak, Dr. Şemsettin Dirim.

ESKİ TOD GENEL BAŞKANI PROF. DR. İZZET CAN: “ONURSAL ÜYE STATÜSÜ ÇOK ONURLU BİR MERTEBEDİR”

Plaket ve sertifika takdiminde onursal üyelere yönelik konuşan Eski TOD Genel Başkanı Prof. Dr. İzzet Can şunları söyledi: “Onursal üye statüsü kazanan meslektaşlarım, çok uzunca yıllar boyunca kendi hayatlarınızın çok önemli ve büyük bir sürecinde mesleğinize, oftalmolojiye ve derneğimize çok anlamlı hizmetler verdiniz. Etik değerlerimizi korudunuz. Derneğimizin, bizlerin gelişimine katkılarda bulundunuz. Bu yeni statü sizin bugüne kadarki katkılarınıza bir teşekkür anlamı da taşımaktadır. Bir gün inşallah hepimize nasip olmasını dilediğimiz çok onurlu bir mertebedir.”

KONGRENİN İLK GÜNÜNDEN BİLEP DEĞERLENDİRMELERİ

TOD 55. Ulusal Kongre’nin ilk günü bilim ileri eğitim programları (BİLEP) yapıldı. İlk gün boyunca 12 oturum halinde düzenlenen BİLEP’lerde, oftalmolojinin önde gelen isimleri alanlarıyla ilgili üst düzey bilgi ve yenilikleri paylaştı. Özellikli Olgularda Katarakt Cerrahisi, Katarakt Cerrahisinde Nelere Dikkat Ediliyor? Vitreoretinal Cerrahide Sorunlar ve Çözümler, Yaşa Bağlı Makula Dejeneransı Tanı ve Tedavisinde Gelişmeler, Refraktif Kornea ve Lens Cerrahisinde Güncel Eğilim ve Uygulamalar, Diyabetik Retinopati ve Retina Ven Tıkankılığı Tanı ve Tedavisinde Gelişmeler, Cerrahi Tedavide Güncel Yaklaşımlar gibi başlıklarda oturumlar düzenlendi.

ESKİ TOD GENEL BAŞKANI PROF. DR. İZZET CAN: “BİLEP’LERİN AMACI HER YERDE BULUNAMAYACAK BİLGİLERİN VERİLMESİ”

Eski TOD Genel Başkanı Prof. Dr. İzzet Can: “BİLEP oturumlarını 5 yıldır kongrenin ilk günü yapıyoruz. Yurtdışı kongrelerinde subspeciality programlarına karşılık geliyor ve çok ilgi görüyor. Oturumlar 5 dalda yapılıyor. Katarakt, glokom kornea, vitroretinal cerrahi ve tıbbi retina. Şimdiye kadarki deneyimlerimiz bu 5 birim dâhilinde yapılıyor olmasının en verimli olacağı yönünde.

İlgi görmelerinin nedeni; insanların ileri bilgiye ulaşabilmeleri için ekstra çaba sarf etmeleri, çokça literatür taramaları gibi birçok aşamadan geçmeleri gerekiyor. Burada panellerde, kurslarda verdiğimiz temel bilgilerden öte, her zaman her yerde bulunmayacak bilgilerin verilmesi amaçlandı. Bu bir yerde meslektaşlarımıza hap bilgi gibi sunulan bir program…

Ülkemizin hem ulusal hem de uluslararası düzeyde çok değerli hocaları var. Çok önemli yerlere gelmiş bu hocalarımızdan kolaylıkla edinemeyecekleri bu değerli bilgileri edinmek çok hoş oluyor ve kongrenin geleneksel programlarından da daha fazla ilgi gördüğünü düşünüyorum. Bu gelenekselleşti ve çok iyi bir yere doğru evriliyor.”

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ’NDEN ASS. DR. DENİZCAN ÖZİZMİRLİLER: “KEŞKE TÜM ASİSTANLAR BURADA OLABİLSEYDİ”

Asistanlığımın üçüncü yılındayım. BİLEP kapsamında KRC bölümünün programlarına katıldık. Güzel ve eğitici bilgilerle doluydu. Daha önce TOD videolarından izlediğimiz hocalarımızı yakından görmek de oldukça iyi oldu bizim için. Eğitici ve güzel bir gün geçirdik. Keşke tüm asistan arkadaşlarımız burada olabilseydi!

KAHRAMANMARAŞ NECİP FAZIL ŞEHİR HASTANESİ’NDEN UZM. DR. MENEKŞE BEZET: “VİDEOLARLA ANLATIM ÇOK ETKİLİ OLDU”

Pandemi döneminde bütün toplantıları on-line yaptığımız için yüz yüze toplantılara hasret kalmıştık. Canlı olmasını gerçekten özlemişiz. BİLEP toplantılarını düzenli olarak takip ediyoruz. Hem güncelliyoruz bilgilerimizi hem yeni bilgileri takip etme fırsatımız oluyor. Özellikle glokom ve katarakt refraktif cerrahide videolarla beraber anlatımlar çok etkili. Bu nedenle ben her ulusal kongrede olması gerektiğini düşünüyorum. Uzman olarak çalışıyorum, aynı zamanda asistan arkadaşlarımın da çok faydalanabileceği toplantılar.

GÖNEN DEVLET HASTANESİ’NDEN ASS. DR. GİZEM DOĞAN GÖKÇE: “HASTA BAZINDA LENSLERİN KARŞILAŞTIRILMASI VERİMLİ OLDU”

Zorunlu görevimi yapmaktayım ve şu anda genel oftalmolojide çalışıyorum. BİLEP oturumunda, son teknolojiyle üretilen lenslerin hasta bazında özelliklerine dayandırılarak anlatılması, karşılaştırılarak anlatılması çok verimli oldu bizim için. Daha çok erişimim olabileceğini düşündüğüm katarakt cerrahisini takip etmeye devam edeceğim.

KARTAL EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ’NDEN UZM. DR. HATİCE SELEN SÖNMEZ: “ÖZET BİLGİLENDİRME YAPARKEN KONUNUN ÖZÜNE DE İNDİLER”

Hastanede daha çok vitreoretinal cerrahi ve tıbbi retina biriminde görev alıyorum. BİLEP konu seçimlerim de bu yönde oluyor. Şu ana kadar katıldığım BİLEP Kursları güncel konulardan oluşuyor. Hocalarımız özet bilgiler verdiler ama bir yandan da olayın özüne inerek detaylı bilgilendirme de yaptılar. Bence bizim için çok verimli ve iyi geçti.

ASİS. DR. SEHER KÖKSALDI KAYABAŞI: “FARKINDALIK YARATILACAK KONULARA DEĞİNİLMİŞ”

Yaklaşık üç yıldır asistanım. Organize verimli bir toplantı oldu. Merak edilen, farkındalık yaratılacak konulara değinilmiş. Öğrenme aşamasında katarakt ve refraktif cerrahi daha çok ilgimi çekiyor ve bu eğitimlere katılmaya çalışıyorum.

 

VSY BIOTECHNOLOGY ALTIN ORAN TEKNOLOJİSİ VE ETKİNLİKLERİYLE GÖZ DOLDURDU

VSY Biotechnology kongrede uydu sempozyumu, imza günü etkinliği ve stand konuşmalarıyla ilgi odağı oldu. Standında göz hekimlerini ağırladı ve onlara yeniliklerini tanıttı.

TRİFOKAL GİL TEKNOLOJİSİ’NDE ALTIN ORAN UYDU SEMPOZYUMU

VSY Biotechnology’nin “Sinüzoidal Görme Teknolojisi ile Trifokal Göz İçi Lensinde Altın Oran Acriva Trinova Pro C Pupil Adaptive” başlıklı Uydu Sempozyumu’nun moderatörlüğünü Prof. Dr. Altan Atakan Özcan gerçekleştirdi. Konuşmacılardan Doç. Dr. Başak Bostancı Trifokal Lens Teknolojisinde Altın Oran hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Hasan Ali Bayhan Trinova Pro C Pupil Adaptive lensinin ilk klinik sonuçlarını açıkladı. Doç. Dr. Uğur Ünsal ise “Presbiyopiye Yenilikçi Yaklaşım; Hasta Seçimi ve Basamaklar” başlığında güncel bilgileri paylaştı.

“Trifokal GİL Teknolojisi’nde Altın Oran” olarak bilinen ve dünyada ilkleri içeren teknolojiyle Acriva Trinova Pro C Pupil Adaptive göz içi lensleri, ön lansman döneminde dünya çapında 200’den fazla başarılı implantasyonla adını duyurdu. Lensle ilgili Almanya’daki Internationale Innovative Ophthalmochirurgie GbR’de (IIO) klinik çalışmalar ve optik testler yapıldı. Sonuçlara göre yenilikçi göz içi lensi zorlu ışık koşullarında bile uzak, yakın, orta ve her mesafede üstün görüş özelliği sunuyor.

ENDOFTALMİ KİTABI İMZA GÜNÜ DÜZENLENDİ

VSY Biotechnology Yayınları Bilim Serisi’nden “Gelişim, Tanı, Tedavi ve Hukuki Yönleriyle Endoftalmi” kitabı çıktı. Prof. Dr. Süleyman Kaynak’ın kitabının bölüm editörleri; Prof. Dr. Nilüfer Koçak, Doç. Dr. Eyyüp Karahan, Doç. Dr. Murat Uyar, Prof. Dr. Erdem Özkara ve Dr. Gökçe Karaman.

DR. ALPER KAYA’NIN HİKÂYESİ GÜNDEME GELDİ

Dr. Alper Kaya’nın Yaşamı ve ALS ile Savaşımının anlatıldığı “Nefes Varsa, Umut Vardır” kitabı VSY Biotechnology standında göz hekimleri ile buluştu. Yazar Kemal Arı tarafından kaleme alınan kitap ilgiyle karşılandı.

STAND KONUŞMALARI’NDA GÜNCEL BİLGİLER VERİLDİ

Stand konuşmalarında; Dr. Bekir Sıtkı Aslan Premium Göz İçi Lens Seçiminde Optik Biyometri’nin Önemi’ni anlattığı sunumunda kullanılan cihazların karşılaştırmalı olarak benzer ve ayırıcı özelliklerine ilişkin püf noktaları da içeren bilgiler verdi. Prof. Dr. Mustafa İlker Toker ise Yeni Nesil Hidrofobik Monofokal %100 Glistening-Free Enova® C-Loop ile ilgili bilgileri aktararak bu konudaki deneyimlerini paylaştı.

KONGRE ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNE VERİLDİ

EN İYİ VİDEO ÖDÜLÜ BİRİNCİSİ

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Şengül Özdek, “Sarsıcı Bir Sarsılmış Bebek Sendromu: Amniyotik Membran ile Tedavi Edilen Dev Makula Yırtığı” ile Kongre En İyi Video Ödülü Birincisi olarak seçildi.

 

EN İYİ ARAŞTIRMA ÖDÜLÜ BİRİNCİSİ

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Refref Yüksel, “Tavşanlarda Uygulanan Deneysel Glokom Filtran Cerrahisi Sonrası Tirozin Kinaz İnhibitörü Nintedanib Uygulamasının Skar ve Fibrozis Oluşumu Üzerine Etkisinin Mitomisin -C ile Karşılaştırılmalı Olarak İncelenmesi” çalışmasıyla En İyi Araştırma Ödülü Birincisi oldu.

EN İYİ POSTER ÖDÜLÜ BİRİNCİSİ

Kongre En İyi Poster Ödülü Birincisi; “Küçük ve Büyük Hücre Desenli Yapay Kornea Endotel Tabakası Mikro Çevresinin Karşılaştırılması” çalışması oldu. Dr. Rıfat Rasier, Dr. Fatma Zehra Erkoç, Dr. Özgen Öztürk Öncel, Dr. Merve Marçalı, Dr. Çağrı Elbüken, Dr. Bora Garipcan çalışmada yer aldı. Birincilik ödülünü Dr. Rıfat Rasier aldı.

EN İYİ FOTOĞRAF ÖDÜLÜ BİRİNCİSİ

İstanbul Zeynep Kamil Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi’nden Dr. Gökhan Çelik, “Buzdağının Görünen Yüzü” çalışmasıyla En İyi Fotoğraf Ödülü Birincisi oldu.

EN BAŞARILI YAYIN ÖDÜLÜ BİRİNCİSİ

Türk Oftalmoloji Dergisi En Başarılı Yayın Birincisi; “Anti-Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü Tedavisine Zayıf Cevap Veren Neovasküler Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonu Alt Grupları ve Özellikleri” başlıklı çalışma oldu. Projede; Dr. Mine Esen Barış, Dr. Jale Menteş, Dr. Filiz Afrashi, Dr. Serhad Nalçacı ve Dr. Cezmi Akkın yer alıyor. Birincilik Ödülü’nü Dr. Mine Esen Barış aldı.

EBO AVRUPA ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

EBO European Board Ophthalmology Avrupa Oftalmoloji Kurulu Sınavı Avrupa Üçüncülük Ödülü’nü Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı’ndan Dr. Pınar Bingöl Kızıltunç kazandı.

Tüm ödül alanları tebrik eder başarılarının devamını dileriz.

ULUSAL KONGRE’NİN SON GÜNÜNDEN İZLENİMLER

PROF. DR. MUHİTTİN TAŞKAPILI: “YENİLİKLERİ HER YÖNÜYLE TAKİP EDİYORUZ”

Pandemi, yaklaşık 2 yıldır hepimizi hem sosyal hem de bilimsel anlamda bir takım kısıtlamalarla karşı karşıya bırakmıştı. Online toplantılar, eğitimler devam etmiş olsa da yüz yüze olmanın artıları tabii daha fazlaydı. Bu kongrenin gerçekleştirilmiş olması gerçekten önemliydi ve hepimiz bir özlem içerisinde, hem bilimsel hem sosyal anlamda meslektaşlarımızla bir arada olabilmenin yüz yüze görüşebilmenin ve karşılıklı bir takım toplantı, seminer panelleri dinleyebilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Eksik aramaktan ziyade gerçekleştirilebilmiş olmasıyla, pozitif yönleriyle bu etkinliğe bakmak lazım… Bence güzel oldu. İnşallah bu toplantı bir başlangıç olur. Bundan sonra yüz yüze toplantılarımıza devam edebiliriz. Kimse de hasta olmadan herkes evine, memleketine dönebilir diye düşünüyorum. Oftalmoloji her dönem, her sene çok ciddi atılımlar içerisinde. Teknolojik olarak hızlı bir değişim içerisinde. Dünyada ve ülkemize yansıyan değişimler var. Ülke olarak oftalmolojideki yenilikleri her yönüyle gayet iyi takip ettiğimizi söyleyebilirim. “Neler bekleniyor?” diye sorarsanız sürprizlerle çok önemli değişikliklerin olacağını düşünüyorum. Lensler, cihazlar ve ilaçlar açısından çok hareketli dinamik bir sektör. Süreç içerisinde ister istemez yapay zekânın da dâhil olduğu değişimin gelişimin, rüzgârın içine oftalmoloji de kendini kaptıracaktır. Çok şaşırtıcı gelişmeler olabilir yani yaşayıp göreceğiz…

PROF. DR. YAŞAR KÜÇÜKSÜMER:
“ULUSLARARASI BAĞLANTILARIMIZ İYİ”

Kongredeki izlenimim ilk olarak “Hepimiz çok özlemişiz birbirimizi.” diyebilirim, burada hasret giderdik. Bununla birlikte kongre gerçekten üst düzey bir bilimsel içerikle cereyan ediyor. Yeni teknoloji, yeni cihazlar, yeni teknikler gündeme geliyor. Amerikalı konuşmacılar çevrimiçi kongreye katılıyor ve bu da bizim uluslararası bağlantılarımızın daha da iyi olduğunun göstergesi ve gücü.

Ben ön segmentle ilgileniyorum ve daha çok keratokonus, keratokonus’taki topografik sistemler, katarakt refraktif cerrahisi, korneal refraktif cerrahisi konulu toplantılar, etkinlikler ilgimi çekti. Bir de stantlarda yeni cihazlar var. Fako cihazlarıyla da ilgilendim, stantları gezdim, bu konularda bilgi aldım.

Gelecek yıl da toplantıların yurt içi ve yurt dışında yüz yüze olacağını düşünüyorum. Daha da verimli geçeceğini düşünüyorum. İnsanlar hijyene, maskeye ve mesafeye eskisinden daha çok dikkat ediyorlar. Dolayısıyla pandemi ile savaşta önemli rol oynayacak.

PROF. DR. NURAY AKYOL :
“TÜM ENDÜSTRİ ELİNDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAPMIŞ”

Bu yıl kongre çok keyifliydi. Belki 2 yıldır görüşememenin açlığı vardır. Hem bilgiyi paylaşmaya hem de arkadaşlarımızın sohbetine olan açlık bu yıl kongreyi çok güzel kıldı. Uzun yıllardır bu kadar keyif aldığım bir kongre olmamıştı. Bilimsel düzey çok yüksekti. Neredeyse “Pandemi yaradı.” diyeceğim…

Özellikle glokom oturumları çeşitlilik ve format anlamında çok hoşuma gitti. Epey zamandır katılmadığım keratorefraktif cerrahi oturumlarından da çok yararlandım. Katarakt cerrahisi yapmamama rağmen güncellenmeme çok yardımcı oldu bu oturumlar. Stant alanlarından bahsetmeden geçemeyeceğim çünkü tüm endüstri elinden gelenin en iyisini yapıp mükemmel bir alan oluşturmuş. Hem yenilikler hem mevcut olanın hatırlatılması gerçekten göze ve kulağa hitap ediyor.

DOÇ. DR. EREL İÇEL: “BİLİMSEL KALİTE DÜZEYİ ÇOK YÜKSEK”

Daha çok glokom ve nörooftalmolojiyle ilgileniyorum ve bu alandaki toplantılara genellikle katıldım. Eski kongrelerden farkı maske. Maskesiz hayatı çok özledik. Onun haricinde eğitimler, pratikler çok verimli geçiyor. Ortam açısından çok güzel… Eğitim, toplantı kalitesi çok iyi. Gittikçe daha da iyiye gidiyor. Zaten oftalmoloji çok gelişime açık bir branş. Sürekli yenilikçi…

DOÇ. DR. ÇAĞATAY ÇAĞLAR:
“ÇOK ENERJİK VE GÜZEL BİR KONGRE”

Bir buçuk sene sonra tekrar kongrede olmak çok keyifli. Online toplantılar, çok hızlı bir şekilde hayatımıza girdiler ama bir arada olduğumuz bu kongrelerin verdiği mutluluğun yanından bile geçemiyorlar. İnsan sıcaklığı, insan temasını hissetmek üstelik bunu sizle aynı sorunları, aynı duyguları yaşayan insanlarla bir arada olarak yaşamak mükemmel. Kongre çok hızlı başladı. Konuşmacılar harika hazırlanmışlar, her salondan her oturumdan bir şeyler öğreniyoruz. Çok enerjik ve güzel bir kongre oluyor. Öğrenilecek şeyler bitmiyor. Organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım. Yine hep birlikte mutlu günlerde bir arada olacağımız nice toplantılara…

DR. SAİD AMANULLAH FARABİ:
“KONGREDE DAHA ÇOK GENÇLERİN ÖNE ÇIKMASI SEVİNDİRİCİ”

TOD 55. Ulusal Kongresi’nde en çok dikkatimi çeken hep gençlerin öne çıkmış olması. Bu bizleri sevindiriyor, ümitlendiriyor insanı… Gençlerden çok fazla katılım var, konuşmacılar, girişimciler olsun hep gençlerden oluşuyor. Bir atılım var gençlerin içinde. Bilimsel konular da bu yıl çok çeşitli ve fazlaydı, çok güzel organize etmişler. Çok sevindirici.
Kongredeki refraktif cerrahi konuları genellikle herkesin dikkatini çekti, bir de şaşılık, ambliyopi konularına daha çok ilgi duyuyorum. Bu programları dikkatle izledim. Çok güzeldi.

DR. ZÖHRE MASİYEVA:
“ESCRS’DEN DAHA VERİMLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”

İki yıl aradan sonra tekrar beraber, karşı karşıya olmak, online değil de canlı olarak TOD 55. Ulusal Kongresi’nde bir arada olmak çok güzeldi. Gerçekten “Bir daha bir arada oturup ders dinleyemeyeceğiz, hocalarımızı göremeyeceğiz.” diye korkmuştuk. Burada olmak çok güzeldi. Daha çok katarakt refraktif cerrahi, ön segment cerrahisiyle ilgileniyorum ve uyguluyorum, bu birimin derslerine, programlarına katıldım. Yine çok güzeldi verimliydi. Göz teması, karşılıklı konuşmalar tartışmalar çok güzeldi. Daha bir ay evvel Amsterdam’da ESCRS Kongresi’ndeydim. Orası da çok güzeldi ama inanın bu kadar fazla verimli değildi ve katılım da bu kadar fazla değildi, buna kendim gözlerimle şahit oldum. 1 ay arayla orada da burada da bulunduğum için bunu net bir şekilde söyleyebilirim.

TOD 55. Ulusal Kongresi’nde genel olarak cerrahi videolarının olduğu toplantılar daha fazla aklımda kaldı. Daha etkileyici ve çok daha güzeldi onları izlemek. Umarım seneye de yine ofline, karşı karşıya toplantılarda bir arada oluruz. Yine güncelleniriz. Yenilikleri takip etmek çok önemli…

Burada olduğumdan dolayı çok mutluyum. Yine inşallah Covidsiz bir dönem diliyorum tüm dünyaya ve oftalmoloji camiamıza… Sağlık olsun.

Tekrar verimli toplantılarda canlı görüşmek dileğiyle teşekkürler…

Ophthalmology Life 38. Sayı