Doğa tutkusu ve görev aşkının birleştiği nokta

Daha önce Artvin Devlet Hastanesi başhekimliğini gerçekleştiren Akalın, son dönemde Artvin Kamu Hastaneler Birliği Tıbbi Hizmetler Başkanı ve Genel Sekreter Vekili olarak görev yapıyor. Bu sırada ise haftada bir buçuk gün poliklinikte hasta bakmaya ve göz ameliyatları yapmaya devam ediyor. Başhekim olduğu dönemlerden başlayarak Artvin’in sağlık alanında gelişmesi yönünde yoğun çaba sarf eden Dr. Akalın ile hem yaptığı çalışmaları hem de Artvin’de yaşamı konuştuk.

Başhekimlik görevinizden başlayarak Artvin’in sağlık alanında gelişmesi için yaptığınız belli başlı çalışmalardan bahseder misiniz?

Daha önceki başhekimlik görevini devraldığımda, hastane inşaat halindeydi. TOKİ ve Sağlık Bakanlığıyla aylarca hastane projesi kapsamında görüşmeler yaptık. Mevcut projede eksik unsurlar gördüğümüz için yüzde 70 oranda değişiklik yapılmasını sağladık. Böylece, eski projede 4 olan ameliyat oda sayısını 5’e, 165 olan yatak sayısını ise 180’e çıkartmış olduk. Şu anda hastanemizin bütün servisleri hizmete açılmış durumda. En son olarak ameliyathaneyi aktif hale getirdik. Yoğun bakım odası sayımızda önemli bir ihtiyaç olduğunu fark ettiğimiz için, Kamu Hastaneleri Genel Sekreteriyle görüşüp yoğun bakım için ekstra bir proje çizilmesini sağladık. O projeyi Bakanlığa gönderdik, sonucunu bekliyoruz. Yoğun bakım oda sayımızı 10’dan 20’ye çıkartmayı hedefliyoruz. Kroner yoğun bakımımızın kapasitesi yeterli olmadığı için ek bir kroner yoğun bakım ve kroner servis hazırlıyoruz. Üst katımızda yeni bir fizik tedavi ünitesi de kuruyoruz.

GÖZ BRANŞININ ALTYAPISI SAĞLAM KURULDU

Hastaneyle ilgili başka hangi düzenlemeler gerçekleşti?

Bakanlığımız tarafından kurulan kanser kayıtçılık merkezine özel sekreter ve sağlık çalışanı tahsis ettik. Aile hekimleri bir vakadan şüphelendiklerinde hastanın detaylı takibi gerçekleştiriliyor. Artvin’de kanser hastalarının popülasyonunda artış görüldüğü için, onkoloğumuzun olmamasına karşın, kemoterapiyi hastanemizde uygulayabilmek adına havalandırma sistemli, özel koltuklu ve ilaç hazırlama bölümü olan bir kemoterapi ünitesini hizmete açtık. Bununla birlikte, yataklı mahkûm koğuşu hazırladık. Ayrıca, branoskopi ve kolonoskopi ünitelerini yeniden kurduk.

Oldukça sancılı bir dönem geçirmiş olmalısınız… Neler yaşandı bu süreçte?

Artvin’in küçük bir şehir olmasından ve eğimli, dolambaçlı yolları nedeniyle yeni bir hastane arazisi bulunamadı. Hastane yıkılarak yeniden yapılmak zorunda kalındı. O dönemleri atlattık, ama bir yıl boyunca oldukça zorlandığımızı söyleyebilirim. Evet son derece sıkıntılı bir süreç yaşadık. 00.01’e kadar çalışmalarımı sürdürüyordum. Hastaların tedavisine de bir yandan devam ediyorduk. Bir yanda inşaat sürdüğü için enfeksiyon kurullarını bir araya getirerek alabileceğimiz tedbirleri kendi içimizde belirliyorduk. Bununla birlikte, ne kadar önlem alsak da inşaatın yıkıntısı bizi ve hastalarımızı olumsuz derecede etkiliyordu. Ama nihayetinde tamamlandı.

Göz branşına yönelik çalışmalarınız neler oldu?

Göz branşıyla ilgili gerçekten ciddi bir altyapı oluşturduğumuzu düşünüyorum. Öncelikle hastalıklarla ilgili cihazların sağlanmasına çalıştık. Bu doğrultuda; fako cihazımızı yeniledik, üst düzey bir ameliyat mikroskobu alındı. OCT Optik Koherens Tomografi, lazer, göz ultrasonu gibi birçok cihazı getirttik. Şu an, retina hastalığının tanısını koyabiliyoruz ve diyabetik hastalarının belirgin olanlarının lazerlerini yapabiliyoruz. Sarı noktanın, retina hastalarının tanısını koyabiliyoruz. Retina hastalığı için önemli bir altyapımız oluştu. Göz polikliniklerimizi revize ettirerek, retinayı bir birim haline getirdik. Talepte bulunduğumuz Anjiyo cihazı da portföye eklendiğinde, retina ünitesinin eksiklerini şimdilik tamamlamayı hedefliyoruz.

TÜRKİYE’NİN EN YAŞLI NÜFUSLARINDAN BİRİ

Artvin’deki hasta profilinden söz eder misiniz?

TÜİK verilerine göre, 165 bin kişilik Artvin, Türkiye’nin en yaşlı nüfusa sahip dördüncü kenti konumunda. Artvin’in ilçeleri olan Şavşat, Ardanuç, Yusufeli ve Borçka’dan da hasta sirkülasyonunun olduğu göz önüne alınırsa, hastanemiz yaklaşık 100 binlik nüfusa hitap ediyor.

Neden Artvin’i seçtiniz?

Artvin, doğup büyüdüğüm ve ailemin yaşadığı şehir. Mecburi hizmet için birinci tercihim Artvin’di. Mecburi hizmetimi tamamladıktan sonra da Artvin’de kalmayı tercih ettim; 3 yıldır Artvin’de çalışmayı sürdürüyorum. Artvin’de insanlar ailecek birbirini tanıyor, çok fazla insanın birbirini bildiği bu şehirde sosyal ilişkilerimiz de son derece güçlü. Bu tanışıklığın verdiği güvenle yoldan geçerken bile muayene isteğiyle karşılaşabiliyorum.

“OPR. DR. İRFAN AKALIN; DOĞDUĞU,
BÜYÜDÜĞÜ, MECBURİ HİZMETİNİ YAPTIĞI ARTVİN’E GÖREV AŞKIYLA HİZMET EDİYOR. ARTVİN’İN HER RENGE ÇALAN DOĞASININ HAYRANI OLAN DR. AKALIN, HAFTA SONLARI KENDİ KÖYÜNDE BAĞ BAHÇE İŞLERİYLE BERABER ARICILIKLA DA UĞRAŞIYOR.”

Ailenizden söz eder misiniz?

Babam Mehmet Akalın, Artvin’de özel idarede il encümeni olarak görev yapıyor. Annem ev hanımı, eşim öğretmen. Ağabeyim İzmir’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında iş müfettişi olarak çalışıyor. Onun dışında özellikle Bursa’da yaşayan çok akrabamız var. Bursa’da Artvin’in nüfusundan daha fazla Artvinli olduğu söylenir. Üçüncü kuşakla birlikte yaklaşık 100 hanelik bir akraba nüfusumuzun olduğunu söyleyebilirim.

UZMANLIK SINAVINDA İLK 10’A GİRDİ

Eğitim hayatınızdan bahseder misiniz?

1983 Artvin Merkez doğumluyum. İlkokul ve ortaokulu burada okudum. Liseyi Ordu Fen Lisesi’nde okudum. 2001 yılında, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandım. 2007 yılında mezun olduktan sonra, 8 ay mecburi hizmet süresi olarak, Artvin’de pratisyenlik hayatım oldu. Uzmanlık sınavında Türkiye dokuzuncusu olarak, Ulucanlar Gözetim Araştırma Hastanesi’nde 4,5 yıl asistan olarak görev yaptım. Uzmanlık eğitimimden sonra da mecburi hizmet için 2013 yılında Artvin’de göreve başladım.

PERSONEL SIKINTISI YAŞANIYOR

Artvin’de karşılaştığınız sorunlar ve sıkıntılar var mı?

Personel sıkıntısını ciddi biçimde yaşıyoruz. Hastanemizde personel sirkülasyonu çok yoğun. Örneğin şu anda görev yapan 50 kişilik hekim kadrosu içinde en kıdemli ikinci kişiyim. Artvin hekimler ve diğer sağlık personeli için mecburi hizmet bölgesi olduğundan görevini tamamlayan hekimler kentten ayrılıyor. Çünkü, kentteki en büyük problem ulaşım olarak görülüyor. Özellikle, Hopa’yla Artvin arasındaki engebeli dağ nedeniyle virajlı yolların olması, havaalanına uzaklığı hekimlerimizin ve sağlık personelimizin en fazla şikâyet ettikleri konu. “Ulaşım sorunu olmazsa, 3-5 yıl Artvin’de kalırım” diyen birçok hekim arkadaşımla karşılaştım. Ayrıca, şehrin biraz pahalı olması ve sosyal-kültürel açıdan çok fazla olanağının bulunmaması hekimlerimizin ve sağlık personelinin buradan ayrılmasının nedenleri arasında görülüyor.

Çözüme yönelik düzenlemeler yapılıyor mu?

Sözleşmeli personel uygulamasının gelmesi bizi oldukça rahatlattı. Ama kadronun bütününü değil de bir kısmını kapsıyor. Dolayısıyla, sözleşmeli personel kontenjanını adaletli bir şekilde dağıtmaya çalışıyoruz. Sözleşme, gerçekten gitmek isteyen arkadaşları vazgeçirerek biraz daha kalma yönünde insiyatif kullanmalarına yol açtı. Bu konuda, “genel sekreterlik uktesinde ihtiyaca yönelik sözleşmeler dağıtılabilecek” şeklindeki uygulama, kadronun olmadığı branşlara sözleşme verebildiğimiz için elimizi güçlendirirken, hekim arkadaşlar da bu durumdan memnun. Sözleşme kontenjanının elimizdeki kadronun tamamı için gelmesini talep ediyoruz.

DÜNYANIN SAYILI GÜZELLİKLERİNDEN!

Artvin’de yaşamınız nasıl geçiyor?

Artvin, çok güzel bir yer. Gerçekten gezip dolaşılacak vakit geçirilecek inanılmaz bir coğrafyası var. Rengin her tonuna Artvin’de rastlayabilirsiniz. Milli parklarımız, Karagölümüz ve yeşil zengini ilçeleriyle dünyanın sayılı güzelliklerden birini oluşturuyor. Maçahel bölgesi milli parkımız arıcılığıyla ve balığıyla ünlü. Keza meşhur Sahara bölgesi milli parkı bulunuyor. Doğa turizmine yönelik aktiviteler de yapılabiliyor. Rafting yapma olanağı var. Artvin, doğal güzelliğe doyulacak bir coğrafyaya sahip. Hafta sonları biz de köyümüzde, ailemize ait arazide tarım ve arıcılıkla uğraşıyoruz. Doğayla iç içe bir yaşam sürüyoruz.

Artvin için hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

Benim nihai hedefim Artvin için yerinde yetebilirliği sağlamak. Coğrafyamız ulaşım açısından sıkıntılı olduğundan, insanlar sağlık için başka bölgelere sevk edildiğinde ciddi problemler yaşıyorlar. Bu nedenle, il genelinde de tüm branşlar için yerinde yetebilirliği gerçekleştirmek istiyorum. Hastanemizin hemen hemen tüm branşlarda her türlü operasyonun veya tedavinin yapılabildiği bir merkez haline getirmeyi amaçlıyorum.

Artvin’de görülmesi gerekenler arasında; milli park ve koruma alanları, yaylalar, vadiler, kaleler, şelaleler, kanyonlar, kilise ve manastırlar, camiler gibi çok çeşitli yerler mevcut. Bunlardan bazıları şöyle: Karagöl Sahara Milli Parkı, Camili Gorgit Tabiatı Koruma Alanı ve Çamburnu Tabiat Koruma Alanı, Arsiyan Yaylası, Beyazsu Yaylası, Bilbilan Yaylası, Kafkasör Yaylası, Papart Vadisi, Hatila Vadisi, Mençuna Şelalesi, Maral Şelalesi, Cehennem Deresi Kanyonu, Artvin Kalesi, Şavşat Kalesi, Gevhernik Kalesi, Satlel Kalesi, Ferhatlı Kalesi, Ardanuç Kalesi, Tekkale Manastırı, Porta Manastırı, Opiza Manastırı, Tibeti Kilisesi, İbrikli Kilisesi, Yeni Rabat Kilisesi, Dolishane Kilisesi, Barhal Kilisesi, Artvin (Livana) Kalesi, Şavşat (Satlel) Kalesi, Ardanuç (Gevhernik) Kalesi, İskenderpaşa Camii ve Türbeleri, Ortacalar Merkez Camii, Muratlı Camii, Esenköy Camii, Barhal (Altıparmak) Kilisesi, İşhan Manastır Kilisesi, İbriga Şapeli, Köprülü Kilise, Kaçkar Turizm Merkezi, Ortacalar Çifte Köprü, Berta Köprüsü, Atabarı Kayak Merkezi…