Muhteşem Gürcistan

2012 yılından itibaren Gürcistan’ın çeşitli bölgelerine yolculuklar yapan Doç. Dr. Halil Hüseyin Çağatay, ülkenin Batum-Tiflis gibi en bilinen turistik merkezlerinin yanı sıra Tusheti, Borjomi ve Svaneti milli parklarını da ziyaret etti. Doç. Dr. Çağatay, “unutulmaz yolculuklar” olarak bahsettiği bu gezilerinden edindiği izlenimlerini Ophthalmology Life dergisi okuyucularıyla paylaştı.

Gürcistan tarihi, mutfağı, doğal güzellikleri ve kültürü ile görülmeye değer… Kozmopolit bir yapısı var. Tiflis’te ciddi bir Azeri nüfusu mevcut. Tsalka Gölü çevresinde yaşayan ve Türkçe konuşan Rumlar var, ayrıca yine Türkiye’ye yakın bölgelerde Rus kökenli Dukhoborlar, Ermeniler ve Ahıska Türkleri de yaşıyor. Dolayısıyla ülkede Türkçe bilen insan sayısı da az değil, Özellikle Gürcistan sınırımıza yakın olan bu bölgelerde Türkçeyi kullanarak pazar alış verişinizi yapabilir veya restoranda siparişinizi rahatlıkla verebilirsiniz. Yine de gitmeden önce akıllı telefonlarınıza Gürcüce-Türkçe sözlük indirmeyi, ülkenin haritasını kaydetmeyi ihmal etmeyin!

Gürcüler ve diğer Kafkasyalılar (Abhazlar, Çerkesler- Adıgeler, Megreller…) Kafkasyayı çok beğenirler. Karadeniz ikliminin Kafkas Dağları ile buluşmasını beğenmemek mümkün değil tabi. Bu doğal güzelliğin kendilerine nasıl bahşedildiğini de şöyle anlatırlar: Tanrı tüm dünya halklarına üzerinde yaşamaları için toprak dağıtmış, ancak Kafkasyalılar misafir ağırladıkları için toprak sahibi olamamışlar ve Tanrı’nın huzuruna çıkarak toprak istemişler. Tanrı sormuş: “Ben toprak dağıtırken neredeydiniz?” Topluluğun önde gelenleri: “O sırada biz misafirlerimizi ağırlıyor ve senin için kadeh kaldırıp, şarap içiyorduk!” demiş. Bu cevabı duyan Tanrı, kendi için ayırdığı toprakları bu halka vermiş. Bir gün Gürcistan’a giderseniz ve sofralarına misafir olursanız, size muhakkak ev yapımı şaraplarından ikram ederler ve kadehlerini size ve sizin güzel misafirliğinize kaldırırlar; ‘’Gaumarjoz/Şerefe!’’
TİFLİS

Tiflis caddeleri ve sokakları oldukça hareketli ve turistler için önemli bir merkez. Dry Bridge Pazarı, Rustaveli Bulvarı, Old Tbilisi, Funikuler, Sameba Katedrali, Arkeoloji ve Sanat Müzeleri keyifle gezebileceğiniz yerler. Özellikle Dry Bridge ve Arkeoloji Müzesi’nden etkilendiğimizi söyleyebilirim. Dry Bridge tam bir açık hava pazarı… Bir yanda el yapımı oyuncaklar veya biblolar, öbür tarafta Sovyet zamanından kalma antika ev eşyaları… Bu sırada Ressamlar da resimlerini sergiliyorlar. Sanat Müzesi’nde ünlü ressam Pirosmani’nin eserleri oldukça ilgi çekici idi. Gezmekten yorulduğunuzda Old Tbilisi’deki cafe ve restoranlarda dinlenebiliyorsunuz.

BORJOMİ-BAKURİANİ

Avrupa’nın en büyük milli parklarından biri Borjomi-Kharagauli milli parkı Gürcistan’da favori bir tatil merkezidir. Borjomi milli parkı son yıllarda Avrupalı gezginlerin uğrak yeri. Bu iyi organize edilmiş milli parkın masalsı ormanlarında günlerce doğa yürüyüşleri ve kamp yapmanız mümkün. Yürüyüş rotaları ile ilgili bilgiyi ve milli parkta konaklamak için gereken izini park girişinden alabiliyorsunuz. Ormanda konaklamak yerine günlük turlar yapıp Borjomi merkezde veya yakın köylerdeki guesthouse veya otellerde konaklamak da diğer bir seçenek. Borjomi’ye 40 km. uzaklıktaki Bakuriani çok güzel bir kayak merkezi, özellikle yılbaşı ve sömestr tatillerinde yoğun ilgi görüyor.

TELAVİ VE KAKHETİ BÖLGESİ

Kakheti bölgesinin merkezi Telavi şehridir. Bölge tam anlamıyla bir şarap üretim merkezi, şarabın doğduğu yer olarak anılıyor. Kakheti üzümleri

ile yapılan şaraplardan hep övgü ile bahsediliyor. Kişi başına düşen tüketimde dünyada birinci sayılıyor. Ancak şarap içmenin adabı biraz farklı Kafkasya’da… Öncelikle masanın en yaşlısı ve ileri geleni (Tamada) küçük bir konuşma yapıyor her kadehten önce. Tamada önce genellikle aileler, kaybedilen kişiler, akrabalar veya ülkelerin dostluğu ve iyiliği hakkında konuşuyor ve kadehini kaldırıyor, herkes Gaumarjos (Şerefe) diyerek kadehini bir dikişte bitiriyor. Yarım bırakmak pek uygun görülmüyor… Böyle bir ritüele tanıklık etmek gerçekten güzel ama dozu Tamada’ya bırakmayın 🙂

SVANETİ

Kafkasya dağlarının ve Gürcistan’ın en yüksek dağı Şhara (5201 m) Svaneti’dedir. Bu bölge antik köy yerleşimleri, Ortaçağ kuleleri, yüzlerce şelalesi ile UNESCO tarafından koruma altındadır. Bölgedeki ritüeller, kültürel gelenekler de hala korunmaktadır.

BATUM

Ajara özerk cumhuriyetinin başkenti olan Batum uzun plajları ile deniz turizminde bölgenin merkezi konumunda. Ayrıca yaklaşık 108 Hektarlık Botanik parkı (Batumi Botanical Garden) dünyanın en büyük botanik parklarından birisi. Rus Botanikçi Andrey Nikolayevich Krasnov (1862-1914), bahçenin geliştirilmesinde asıl rolü üstlenmiş. Krasnov uluslararası tanınmış bilim adamları, ziraatçılarla temasa geçerek bilgiler ve tohumlar almış. 3 Kasım 1912’de parkın resmi açılışı yapılmıştır.

KAZBEGİ

Tiflis’ten yaklaşık 150 km uzaklıkta, araba ile 3-4 saat uzaklıkta. Bu mesafe yol boyunca muhteşem manzara karşısında ne kadar mola verdiğinize göre de değişiyor tabi. Kazbegi dağı 5047 m yükseklikte, özellikle kış turizmi ve tırmanış ve kampçıların uğrak yerlerinden birisi.

GÜRCİSTAN MUTFAĞI

Haçapuri; bizim açık karadeniz pidesine benziyor, 5-6 çeşiti var. Biz genellikle Adjaruli Haçapuri tercih ettik; yumurtalı ve peynirli, kayık şeklinde olan. Hinkali ise bizdeki mantıya benziyor ama çok daha büyük ve genellikle en az 4-5 tane sipariş ediliyor. Ayrıca çorbaları ve kebapları (şaşlık) oldukça lezzetli ve doyurucu. Harço çorbası koca bir kâse ile servis ediliyor, şehriye, pirinç ve kuşbaşı et ile oldukça doyurucu bir çorba. Şaşlık hem dana hem de domuz etinden yapılıyor. Sofralarda Kişniş (aş otu) ve acılı soslar olmazsa olmaz gibi. Ayrıca çok güzel meze ve turşular da var; özellikle cevizli patlıcan sarmasını bulursanız kaçırmayın 🙂

Chacha (Çaça) Kafkasya bölgesinin en sert alkollü içkisi. Distilasyon üzümden üretilen bu içkinin alkol oranı %70’e kadar çıkabiliyor. Çaça Gürcüler tarafından kimi zaman ilaç olarak görülüyor ve sabahları bile içilebiliyor. Ev yapımı olanları pazarlarda satılıyor. Çaça ile bir diğer ilginç bilgi; kırsal alanlarda eğer bir kişi trafik kazasında ölürse, onun hatırası olarak yol kenarına bir anma yeri yapılabiliyor ve ölen kişinin yakınları Çaça bırakıyor buraya, yoldan geçen kişiler de bu Çaçadan içerek ölen kişiyi yâd ediyorlar.

Ophtalmology Life 2016 24. Sayı