Akıllı İnsan Akılsız İnsan

Tanımlamadaki İnsan yerine herhangi bir mesleği koyarak da yazıyı okuyabilirsiniz. Yazının sonunda konunun anlamını kaybetmediğini göreceksiniz.

İnsanoğlu severken, seçerken aslında kendi gibi olanı seçer. Ne kadar; ‘’farklı düşüncelere saygım var’’ “farklı şeylere değer veriyorum ve seviyorum’’ dese de seçimi hep kendi benliği ile paralel olanlardır. Kendi düşüncesi hep haklıdır. Diğerleri bir matrikstir, ara dolgudur bazen de yardım alacağı bir insandır. Siyasette bile bu böyledir. Kendi görüşünden olanlar dokunulmazdır ve hep haklıdır. Çünkü insanda AİDİYAT duygusu vardır ve bu gizli bir savunma mekanizmasıdır. Benlik ve özgüven bu şekilde oluşur. Bir yerlere ait olma
duygusu zayıfsa kendi benliğinin hatta kendi gücünün ve oluşturduğu çevrenin
bozulacağına inanır. Bu nedenle insan kendisi gibi olan ya da buna yakın olanları seçer.
Bu olguyu aşabilenler ise demokratik bir yaşam biçimine sahiptir. Sorgular, öğrenir, yargıları yıkar ve öğretir. Korkmaz. Çünkü kendine güveni tamdır. Birilerine muhtaç değildir. Kendi gücünü; kendi çalışması, azmi ve başarısına borçludur. Ama bu kazançta önemli bir handikabı beraberinde getirir; EGO. Ego’sunu yenebilenlerden de çok büyük ve tarihe damgasını vurmuş insanlar çıkar. Onlar hep hatırlanırlar. Yıllar ve yıllar boyu alçakgönüllülükleri anlatılır. Peki bir toplum tarafından hatırlanmayanlar, hatta başarısız !!! kabul edilenler ne olur? İşte onlara AKILSIZ İNSAN diyoruz. En üst basamaktaki kişiye onu sevseler hatta takdir etseler bile ulaşmamışlardır. En üst basamaktaki kişin in yanına gidip bir koltuk için biatlarınıda sunmamışlardır. Bu nedenle hep kendilerine ‘güvensiz gözlerle’ bakılır. Çünkü en üst basamaktaki kişi bu insanın yetenekli ve başarılı olduğunu gördüğü ve
bildiği için, o kişinin yanında pek ezilmek istemez hatta kendi yerine geçeceğini bile düşünebilir. Bu da en üst basamaktaki kişin in (hadi gelin on un adına da Lider diyelim) yani Liderin hiç hesaplamadığı bir açmazıdır. Bu düşünceye bağlı olarak ekibini hep kendisine uyan ve baş sallayan insanlardan seçer. Bu insanlar çok büyük insanlar olabilir hatta dünya çapın da çok başarılı ve ödül almış insanlar dahi olabilir. Ama Lider varken bu insanlar Lider ne derse onu yaparlar. İşte bu insanlara da AKILLI İNSAN diyoruz. Bu Akıllı insanlar girdikleri her seçimi kazanırlar. Aslında kazanan onları o seçime yazan liderdir. Kendileri
o lidersiz girseler listeye adlarını bile yazan olmaz. Aslında hayatlarımız 6 sene çocukluk, 20 sene eğitim, 10-15 sene evlilik, çocuk, iş sahibi olma, toplumda yer edinme ve bu sürecin sonunda da başarılı oldu iseniz ikinci evre olan rahatlama ve refah döneminden oluşmaktadır. Akıllı insanlar hep önde olarak bu ikinci evrede yer alırlarken akıllı insanların yerinde olması gereken akılsız insanlar kendi hayatlarına dönerek çekirdek aile için de
yaşamlarını sürdürürler. Olan ülkeye olur. Üretim olmaz, istihdam olmaz, yeni
fikirler olmaz vs. vs. Siz benim siyaseti yazdığımı sandınız dimi? Yanıldınız. Siyasetçiler toplumun içinden çıkar. Toplum ne ise içinden yukarıya gön derdiği siyasetçi de odur.
Şimdi birinci cümleye dönünüz ve İNSAN yerine mesleğinizi yazınız.
Saygı ve sevgiyle